Türkiye sağlık ortamındaki sorunları dile getirip taleplerimizi sıralayacağımız bir 14 Mart’ta, tüm dünyayı etkileyen yeni bir sağlık sorunu ile karşı karşıyayız. Çin’in Wuhan kentinde yaklaşık üç ay önce ortaya çıkan ve bugün tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olan, Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilen yeni koronavirüs hastalığının (Covid-19) 10 Mart 2020 tarihinde Türkiye’de saptandığı bildirildi. Sağlığın her alanında olduğu gibi salgınlar sırasında da doğruluğu kanıtlanmış bilimsel bilgilerin dikkate alınmasını, toplumun her aşamada doğru bilgilendirilmesinin önemini, bireysel ve toplumsal korunma önlemlerinin çok değerli olduğunu, özellikle sağlık çalışanlarının sağlığının korunması için tüm önlemlerin alınması gerektiğini vurgulamak istiyoruz. Urfa tabip odası; görevimizi toplum sağlığını, hekimlerin haklarını korumak, çalışma ve yaşam koşullarının iyileşmesini sağlamak ve tüm vatandaşlarımıza eşit, ücretsiz, nitelikli, çağdaş bir sağlık hizmeti için çalışmak olarak tanımlıyoruz. Urfa Tabip Odası sürecin şeffaf, bilimsel kurallara uygun ve etkin izlemi için gerek ilimiz sağlık yöneticileri gerekse yerel yönetimlerle ve konunun bileşenleri diğer kurum ve örgütlerle iş birliği yapmaya hazır olduğumuzu bilmenizi istiyoruz.
Sağlıkta Dönüşüm politikaları Türkiye genelinde 2010 yılından bu yana uygulanan aile hekimliği sistemi, bireysel ve toplumsal sağlık hizmetini birbirinden ayırarak birinci basamak sağlık hizmetlerini parçalı hale getirmiştir. Bütünlüklü ve sürekli bir sağlık hizmetinin olmayışı, sevk zincirinin hala kurulmamış olması, birinci basamağın adeta rapor verilen birimlere dönüştürülmesi ve tedavi edici sağlık hizmeti yönelimli olması, ikinci basamakta yığılan hastalara, gereksiz ilaç tüketimine, tetkik sayılarının artışına, buna karşılık bulaşıcı olmayan kronik hastalıklarda ciddi artışa zemin hazırlamıştır
Haklı ve Meşru Olduğumuz Mücadeleye Devam Ediyoruz.
Aile Sağlık Merkezleri ve İlçe Sağlık Müdürlüklerinde çalışan Birinci Basamak hekimleri iktidarların emir kulu değil bağımsız bir mesleki disiplinin temsilcileridir. Her biri uygulamaların getirdiği sorumlulukların yanı sıra, mesleklerinin evrensel değerlerinden ve ilkelerinden kaynaklanan yetki ve sorumluluklara sahiptir. Bugüne dek tüm baskıcı sürece karşı her yerde örgütlenerek, hakları için birlikte mücadele ederek varlıklarını ortaya koymuş, kendilerine biçilen giysiyi yırtmışlar ve zor olanı başarmış, haklı ve meşru mücadelelerini şimdiden kazanmışlardır.
İşyeri Hekimleriyle Paylaşmaya ve Dayanışmaya Devam Edeceğiz.
İşyeri hekimleri için çok fazla işyerinde çalışma, ücretler ve özlük haklarında kayıp, işverenler arasında sıkışma gibi zorluklara karşı birbirimizden haberdar olmak, deneyimleri paylaşmak ve dayanışmak bizler için çok değerlidir. İyi hekimlik değerlerini savunmak, işçi sağlığı alanında diğer meslek örgütleri ve sendikalarla birlikte çalışmak önemlidir. İşçi sağlığı için iyi hekimlik ve güvenceli gelecek için hep birlikte mücadele yürütmeye devam edeceğiz
Tıp Eğitiminde Nitelik Kaybı Sürüyor.
Üniversite hastanelerinde performansa dayalı ödeme sistemiyle, eğitime ve araştırmaya ayrılan süre azalmış, hizmet ağırlıklı bir çalışma düzenine geçilmiştir. Uygun olmayan çalışma koşulları, mesleki doyumsuzluk ve finansal baskılar, çok sayıda öğretim üyesinin istifasıyla tıp fakültelerinde ciddi bir nitelikli ve yetişmiş insan gücü kaybı olmuştur
Emeğin Karşılığı Alınamıyor.
Performans sisteminde öğretim üyeleri, asistan ve uzman hekimler, hemşire ve diğer sağlık çalışanları hak ettikleri ücreti alamamaktadırlar.
Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde, poliklinik hizmetlerinin öncelendiği hizmet hastanelerine dönüştürülmüştür. Eğitim için ayrılan zaman azalmış, asistanların uzmanlık eğitimleri ihmal edilmiş, bilimsel araştırma ve çalışma yapmanın koşulları ortadan kaldırılmış; nitelik göz ardı edilmiştir. Daha fazla zaman, bilgi ve deneyim gerektiren tedavisi zor hastaların tıbbi bakımları istenilen düzeyde sağlanamaz olmuştur.
Taşeron Hekimliğe Karşı Duruşumuzu Sürdürmeye Kararlıyız.
Özel Sağlık Sektöründe çalışan hekimlerin özlük haklarını gasp eden, işverenin de İş Hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerinden kurtulmasını sağlayan ‘’taşeron hekimlik yasası’na karşı mücadele edeceğiz. SGK anlaşmalı özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin fatura keserek ücretlendirilmesine imkân tanıyarak, “işçileştirilmiş” hekimleri taşeronlaştıran, başka ifade ile kiralık işçi haline getiren kanuna karşı mücadele yürüteceğiz.
Sevk zinciri hayata geçirilmelidir.
Sevk zincirini oluşturulamaması uzman düzeyinde ilgilenilmesi gereken ciddi hastalıkların teşhislerini geciktirmekte hastaya yeterli süre ayrılamamasına neden olmaktadır.
Şiddete uğrayan meslektaşlarımızla en hızlı şeklide bağlantı kurduk ve desteğimizi bildirdik, gerektiğinde hukuki destek sağladık. Şiddete Sıfır Tolerans Göstermeye Devam Ettik Edeceğiz…
Şiddet her zaman birinci önceliğimiz oldu. Nerede şiddet varsa orada olduk ve olmaya devam edeceğiz. Şiddetsiz bir sağlık ortamında emeğimizin karşılığını alarak hekimlik yapmak istiyoruz. Artık Yeter Yeni Ölümler İstemiyoruz! Türk Tabipleri Birliği’nin hazırladığı, sağlık emek ve meslek örgütlerinin desteklediği ve sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanların cezalarının artırılmasını öngören “Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı” bir an önce yasalaştırılmalıdır.
Bizler topluma adanmış bir mesleğin onurlu üyeleriyiz. Emeğimizle, bilgimizle, uzun yıllar süren eğitim ve mesleki deneyimlerimize dayanan birikimimizle insanlara hizmet için çalışıyoruz. Tabip odası olarak, bizleri bu onurlu mücadelede ve bu süreçte yalnız bırakmayan tüm meslektaşlarımızla birlikte sonsuz teşekkürlerimizi sunuyor ve yeni dönemde de mücadelemizi bıraktığımız yerden devam ettirme sözü veriyoruz.
Biz hekimlerin özlük haklarını ve halkın sağlık hakkını savunmanın ancak çağdaş, barışın egemen olduğu, özgür, adil demokratik bir ülkede mümkün olduğunu bilen ve savunan hekimler olarak meslek örgütümüz tabip odası olarak hekimleri ve toplum sağlığını hakettiği yere getirmek için çalışacağız. Şiddetten uzak insanca çalışma koşulları, çalışırken ve emeklilikte insanca ücret, iş ve gelir güvencesi, mesleki bağımsızlık, eşit, ulaşılabilir ve nitelikli sağlık hizmeti için mücadeleye devam edeceğiz.Hekimlerin ekonomik, özlük hakları için, hekimlik mesleğinin insani özünü korumak için, iyi ve onurlu hekimlik için, herkese eşit-ücretsiz-nitelikli sağlık hakkı için mücadele etmeye ve savunmaya, örgütsel deneyimimizin, bilimsel bilgi birikimimizin ve dayanışmamızın, bütün sorunların çözümünde en büyük gücümüz olduğunu biliyor, tüm meslektaşlarımızın ve sağlık çalışanlarının 14 Mart’ını kutluyoruz.
ŞANLIURFA TABİP ODASI